27 Temmuz 2014 Pazar

Davul Okulu

Davul Okulu, Beşiktaş'ta açıldı. Sunnyside Studios, müzik stüdyosu olmasının yanı sıra, müzikte eğitim konusunda da iyi bir marka olma yolunda Davul Okulu'nu hizmete soktu. Sizleri de bu samimi ders ortamından faydalanmaya bekliyoruz. Web sitesi yakında açılacak olan Davul Okuluyla ilgili gelişmeleri şimdilik https://www.facebook.com/davulokulu üzerinden takip edebilirsiniz.

24 Temmuz 2014 Perşembe

Müzik Tarihinde Son 44 Yıl - En İyi Albümler Yazı Dizisi

              1970 yılından günümüze kadar geçen 44 yıl içerisinde müzik nasıl değişti, albümler nasıl değerlendirildi, müzik stüdyoları nasıl değişti ve buna benzer soruların cevabını arıyorsanız, yıl yıl en iyi 10 albüm değerlendirmesini takip edin! 

3 Temmuz 2014 Perşembe

Radyo Tiyatrosu ve Sesli Kitap

   Radyo tiyatrosu, miladı dolmuş bir sanat gibi dursa da yeni çalışmalar ve bir kaç modifiye ile tekrar insanların hayatına girmeyi bekliyor. Sunnyside Studios olarak bu işi bir gönüllülük çatısı altında yürütmeyi düşünüyoruz ve elimizdeki tüm imkanları bu işin olabileceği en güzel haliyle gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Radyo tiyatrosunun yanında "sesli kitap" projesinde de halihazırda bulunan sesli kitaplara farklı bir boyut kazandırıp işin ses mühendisiliği boyutuna önem vererek toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmeyi planlıyoruz. Bu projelerde yer almak için sadece aramanız ve ya uğramanız yeterli. Eğlenceyi ön plana koyduktan sonra hiç bir sıkıntının kalmayacağını garanti ediyoruz.

http://sunnyside-studios.com/

17 Nisan 2014 Perşembe

Müzik Dinlemedeki Evrim

        Müzik, kaydedilmeye başlamadan önce, dinlenme konusundaki evrmini çok yavaş yaşıyordu ve anlık olmak zorundaydı. Bir eseri defalarca dinlemek gibi bir durum söz konusu değildi haliyle. Müzisyenler uzun senfoniler üzerinde çalışıyorlar, en basit anlamda ise müzik, insanların toplanması ve bir araya gelmesinin en önemli bahanesi oluyordu. Avrupa, Amerika ya da Doğu, müzik dünyanın her yerindeydi ve etkileşim çok düşük seviyedeydi. Nerede olursa olsun, insalar müzik dinleyebilmek için beklemek zorundaydılar.

Senfoniler uzun oluyordu çünkü aynı performans belli bir tarih aralığında bir kaç kez sergilenebiliyordu.

Bahsettiğimiz dönem 20. YY öncesi ve tam olarak 1877 yılı bir dönüm noktası olacaktı. Thomas Edison, insanlığa sunduğu, gelişimi hızlandıran icatlarından birini müzik dünyası adına gerçekleştirdi ve gramafon(phonograpg) adı verilen bu icat sayesinde müziğin evlere girmesinin yolu açılmıştı.

Bu gelişimdeki ayrıntılara girmeden önce müzik eserlerinde oluşan bir değişimden bahsetmek gerek. Gramafon çok uzun kayıtlar çalabilecek şekilde tasarlanmamışıtı. Bundan ötürü müzisyenler, eserlerinin uzunluğu konusunda belki zorunlu bir evrim geçirmek durumundaydılar. Daha kısa ve daha akılda kalıcı olmak gibi bir zorunluluk çıkmıştı ortaya. Konserler yine önemini koruyordu fakat dinleyicinin eserlere ulaşması için konsere gitme zorunluluğu ortadan kalkmaya başlamıştı.

Radyodan gelen Elvis

Gramafon belki büyük bir adımdı ama pahalıydı. Herkesin ulaşabileceği bir cihaz değildi ve bir ivme daha gerekiyordu. Ses dalgaları dünyaya sadece savaş haberleri yaymayacaktı, aynı zamanda müzik ve histeri kavramlarını da taşıyacaktı. Bahsettiğimiz bu mucize kutunun adı radyoydu. Kullanılmasıyla beraber yanında tartışmalar da getirdi. Müziğin tadının değiştiği ve konserlerdeki o etkinin radyoda mümkün olmayacağı gibi kanıtlanabilirlik beklemeyen ithamlara maruz kaldı. Her şeyin yanında, kabul edilen gerçekler de vardı; radyo ucuzdu ve evet, garamfondan daha iyi bir ses kalitesi ile müzik dinleme imkanı sunuyordu.

Radyo, basit bir müzik kutusu gibi adlandırılabilirdi ve tabiki şarkı seçme opsiyonu verilmiyordu. Bu özelliği bütün müzik dünyasını alt-üst edecek bir çılgınlığın ilk adımlarını oluşturuyordu. Yeni müzisyenler, kısa şarkılar derken aralarından kolayca sıyrılan “mega starlar” ortaya çıkacaktı. “Kral” tabiriyle tanışacaktı müzik dünyası ve Elvis doğacaktı. Ve en can alıcı kısmı ise bu isimleri bütün dünya tanıyacaktı ve dinleyebilecekti.

Amerikan Modeli - Kulaklık

Aynı yüzyıl içerisinde sokaklarda bir moda oluşacak ve insanlar kulaklıkla dolaşmaya başlayacaklardı. Müzik artık evlerden dışarı çıkabiliyor ve daha bireysel bir yapıya dönüşüyordu. Manyetik bantlar yani bildiğimiz ismiyle kasetler hayata entegre olmuş ve çok net bir isimle akıllara kazınmaya başlamıştı : Walkman
.
Gramafon, hatta radyo, yavaşa yavaş şaşalı günlerini geride bırakıyor ve müzik dinleme konusundaki değer algısı istenmeyen bir yönde değişiyordu. “Radio Ga Ga” diyordu Queen, hasretle anılıyordu o günler.

Dijital dönem insan hayatında bir çok deiğikliğe yol açan ve çok hızlı bir dönem olarak girişini yaptı ve müzikte bundan nasibini aldı. Cd’ler, Cd çalarlar derken, bilgisayar ve intyerner teknolojisi son hızda ilerlemeye başladı. Müzik arşivleme dönemi artık mp3 formatında yapılıyor aynı şekilde Cd çalarlar yerlerini mp3 playerlara bırakıyordu. Youtube gibi hala zirvede bulunan kaynaklarmüziğe ulaşımı daha da kolaylaştırıyor ve müziğe karşı yeni bir bilinç oluşuyordu. Müzik ücretsiz olmalı anlayışı şu an günümüzün hakim görüşlerinden ve bu görüş yanında çözümlerini de getirmeye başladı. Spotify gibi yeni akımlar müzik dinleme konusunda hem ücretsiz olma hem de telif problemlerini çözme konusunda büyük adımlar olarak değerlendirilebilir.

      Müziğin kalitesi, duygusu gibi konular bu süreçte elbette etkilendi ama ne olursa olsun müzik hala büyülü bir dünya. Geçmişi ve geleceğiyle bir bütün halinde hayatımızdaki varlığını devam ettirecektir. Ne olursa olsun içimizde geçmişe bir hasret olarak kalacak bu canlı organizmanın geleceğini tahmin etmek ise çok zor bir iş gibi duruyor.

http://sunnyside-studios.com/muzikveevrim.html

by sunnyside studios

22 Ekim 2013 Salı

Karaoke Kayıt

Müzikle ilgileniyorsanız fakat evde kendi başınıza şarkı söylemekten öteye geçemiyorsanız bir adım ötesini gözde büyütmeye çok gerek yok. Binlerce şarkının karaoke altyapıları mevcut ve kendi sesinizle bu şarkılara kendinizden katabileceğiniz herşeyi katabilirsiniz. Kendinize ve
sevdiklerinize verilebilecek en güzel hediyelerden biri bir
karaoke kayıt olabilir. Yapmanız gereken tek şey ya kendi
imkanlarınızla araştırıp ya da bu işi iyi bir profesyonellik düzeyinde
yapan stüdyolara gidip kayıt almak. Bir çok şeye verdiğiniz paraya
kıyasla kendiniz en için en güzel en ölümsüz hatırayı en ucuza almak
içinizi ve cebinizi rahatlatacaktır.

Sunnyside Studios sizlere bu hizmeti en samimi ortamında sunuyor.
Ayrıntılı bilgi için :
http://sunnyside-studios.com/

26 Eylül 2013 Perşembe

SPOTIFY TÜRKİYE’DE

Dünyanın en popüler müzik uygulamalarından biri olan Spotify 24 eylül itibariyle Türkiye'de de hizmet vermeye başladı. 2008 yılında İsveçli Daniel Ek ve Martin Lorentzon tarafından oluşturulan platform kısa sürede önce Batı Avrupa'da sonra Amerika'da yaygınlaştı. Uygulamada 3 farklı üyelik türü bulunuyor. İsveç'te kullanılmaya başlandıktan sonra korsan müzik indirme oranında %30 civarında bir düşüş sağlamasının ardından, müzik endüstrisini Spotify ve benzeri uygulamalar mı acaba girdiği çıkmazdan kurtaracak şeklinde düşünceler çoktan dile getirilmeye başlandı. Spotify'ın bizim için en dikkat çeken özelliği ise ismi duyulmamış gruplar için güzel bir fırsat olması. Kendi şarkılarını Spotify ile anlaşıp bu dev arşive ekleyebilen gruplar, kendi isimlerini duyurma şansı elde ediyorlar. Türkiye'ye geçen hafta giren Deezer ile aralarında geçecek olan rekabeti şimdiden merakla bekliyoruz.
http://sunnyside-studios.com/news.html

Beşiktaş Müzik Stüdyosu

Beşiktaş'a bir müzik stüdyosu lazımdı o ihtiyaç da giderilmiş. Sunnyside Studios hem rahatlığı hem de kaliteli ekipmanıyla müzisyenlerin vazgeçilmez stüdyolarından biri olmaya aday. Bir kayıt stüdyosu veya prova stüdyosu olarak güzel hizmet verip demo projelerinizle ve karaoke kayıtlarınızla birebir katkı sağlayarak ilgileniyorlar. Eğitim konusunda da gitar, piyano, bass, davul, bateri dersleri veriliyor. Bu da linki http://sunnyside-studios.com/ 
http://besiktasmuzikstudyosu.com/